Ortodontik probleme sahip çoğu hastada, çenelerin ve/veya diş arklarının genişletilmesi ve ya diğer çeşitli yer kazanma yöntemleriyle diş çekimine gerek kalmaksızın tedavi mümkün olmaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte diş çekimi ihtiyacını azaltan farklı braket ve ağız içi distalizasyon aygıtları üretilmekte bunlarla, kaybedilmiş olan yer tekrar kazanılabilmektedir. Çekim ihtiyacı değerlendirilirken hastanın yüz oranları, diş-dudak desteği, dişlerinin kapanışı, 20 yaş dişlerinin olup olmadığı gibi pek çok faktör de değerlendirilir. Diş çekiminden kaçınılarak yapılan tedaviler, hastalara şu avantajları sağlamaktadır:
- daha geniş-dolgun bir gülümseme
- ideal dudak desteğiyle daha estetik dudak konumu ve görünümü
- daha estetik yüz profili
- ideal çene eklemi fonksiyonuyla eklem sağlığına katkı
Bununla birlikte, aşırı çapraşıklık/yer darlığı mevcut olan vakalarda, en iyi tedavi sonucunu elde etmek için daimi diş çekimleri gerekebilmektedir. Diş çekimi ihtiyacı ile ilgili olarak yapılmış olan pek çok bilimsel araştırmaya göre ortodontik tedavi gören hastalarda %30-40 civarında bir oranda diş çekimi yapılması gerekmektedir.
Diş çekimli tedavilerde genellikle 1. küçük azı dişleri çekilmektedir. Bunun sebebi, bu dişlerin genellikle çapraşıklık bölgesine yakın olması ve çenenin her iki tarafında 2'şer adet küçük azı dişi bulunmasıdır. Diş çekimleri ile kazanılan boşluklar, çapraşık dişlerin düzgün dizilimlerinin sağlanması için kullanılır ve eğer arta kalan boşluk olursa arka dişlerin ön tarafa doğru hareket ettirilmesi ile kapatılır.
Çekimli ve çekimsiz tüm tedavi seçeneklerinin avantaj ve dezavantajlarını size açıkladıktan sonra sizin için en uygun olan tedavi seçeneğine birlikte karar vereceğiz.